bugün
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu19
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak14
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz15
- anın görüntüsü21
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır11
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190512
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması17
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
entry'ler (1737)
2 temmuz 2011 günü, saat 17 otuz 18 sularında, ümraniye tepeüstünde bir çay bahçesinde görülen, siyah gözlüklü kocaman oyuncu.
2 temmuuz 2011 günü, saat 16 30 sularında, altunizade capitol gloria jeanste, bol bol limonata içen görgüsüz futbolcu. o kadar kalabalık içinde abicim, ayakkabılar çıkartılıp çoraplarla birlikte şey gibi yayılınır mı yani!
acun ılıcalı'nın izinden giden büyük insan.
başkasının mutsuzluğu üzerinden mutlu olmak
yeni dünya düzeninden toplum olarak bizlerde payımızı almış durumdayız.
nedir bunlar?
-birilerinin evliliği sallanıyorsa başka yerde diğerleri bundan mutlu olabiliyor.
o kadar uzun boylu gitmeye de gerek yok; erkek arkadaşıyla arası bozuk olan bir kız, çoğu zaman sevindirmemek için bunu en yakın sandığı arkadaşlarına bile anlatamıyor.
-işindeki büyümeyi, kazancı çoğu insan en yakınındakilerle paylaşamıyor.
-birinin düşüşü diğerinin yükselişi olacaksa, diğeri o düşen birine asla üzülmüyor.
-daha da komiği arkadaşı kilo alsa için için seviniyor, verse üzülüyor.
benim yükselişim sadece senin düşüşünle gerçekleşir mantığı insanları üretmekten, artı değer katmaktan, verimden alıkoyuyor.
bu öyle bir alıkoyma ki, karşısındaki düşmekte gecikirse, nasıl düşürsem diye düşünmeye başlıyor.
böyle bir düzende başarı gelse bile mutlu olabilmemiz söz konusu olabilir mi?
paylaşamadıktan sonra, birlikte bazı şeylerin keyfini çıkaramadıktan sonra...
ancak nedense bir tek ben, ne olursa olsun sadece ben, hatta hep ben diye düşünen zihniyet, mahkum olduğu yalnızlığın ve hiçbir şeyden zevk alamama durumunun tarifini yapamadığı gibi nedeninini de bilemeden yaşar.
tabi ona yaşamak denirse...
üstelik o noktaya gelebilmek için o kadar çok insanı ezmiş ve bundan dolayı kalbi o kadar çok katılaşmıştır ki, yumuşaması artık neredeyse imkansızdır.
son günlerde yaşanan tüm komplolar, biribirini dinleme yarışları, açık yakalandığında atılan sevinç çığlıkları bu zihniyetin ürünüdür.
daha da acısı toplumun geldiği noktadır.
herkes kendi payına düşeni bir an önce sorgulamalıdır diye düşünüyorum.
daha fazla bozulmayı hiçbirimizin kaldırabileceğine inanmıyorum...
kaynak : http://www.internethaber....k--9857y.htm#ixzz1qsfhkxt
yeni dünya düzeninden toplum olarak bizlerde payımızı almış durumdayız.
nedir bunlar?
-birilerinin evliliği sallanıyorsa başka yerde diğerleri bundan mutlu olabiliyor.
o kadar uzun boylu gitmeye de gerek yok; erkek arkadaşıyla arası bozuk olan bir kız, çoğu zaman sevindirmemek için bunu en yakın sandığı arkadaşlarına bile anlatamıyor.
-işindeki büyümeyi, kazancı çoğu insan en yakınındakilerle paylaşamıyor.
-birinin düşüşü diğerinin yükselişi olacaksa, diğeri o düşen birine asla üzülmüyor.
-daha da komiği arkadaşı kilo alsa için için seviniyor, verse üzülüyor.
benim yükselişim sadece senin düşüşünle gerçekleşir mantığı insanları üretmekten, artı değer katmaktan, verimden alıkoyuyor.
bu öyle bir alıkoyma ki, karşısındaki düşmekte gecikirse, nasıl düşürsem diye düşünmeye başlıyor.
böyle bir düzende başarı gelse bile mutlu olabilmemiz söz konusu olabilir mi?
paylaşamadıktan sonra, birlikte bazı şeylerin keyfini çıkaramadıktan sonra...
ancak nedense bir tek ben, ne olursa olsun sadece ben, hatta hep ben diye düşünen zihniyet, mahkum olduğu yalnızlığın ve hiçbir şeyden zevk alamama durumunun tarifini yapamadığı gibi nedeninini de bilemeden yaşar.
tabi ona yaşamak denirse...
üstelik o noktaya gelebilmek için o kadar çok insanı ezmiş ve bundan dolayı kalbi o kadar çok katılaşmıştır ki, yumuşaması artık neredeyse imkansızdır.
son günlerde yaşanan tüm komplolar, biribirini dinleme yarışları, açık yakalandığında atılan sevinç çığlıkları bu zihniyetin ürünüdür.
daha da acısı toplumun geldiği noktadır.
herkes kendi payına düşeni bir an önce sorgulamalıdır diye düşünüyorum.
daha fazla bozulmayı hiçbirimizin kaldırabileceğine inanmıyorum...
kaynak : http://www.internethaber....k--9857y.htm#ixzz1qsfhkxt
nasıl bir reklamcı olduğunu, ne kadar dahiyane ve yaratıcı fikirleri var bilmem hiç ama; bildiğim bir şey var, o da şu: karakteri italik olan adam.
kanser hastası olan eşinden boşandıktan sonra, 2 hafta içinde magazinel bir evlilikle insanın en büyük zaafının ne olduğunu bir kez daha düşündürtmüştür cümle aleme.
tabii özel hayat bize ne elbette ama, vicdan kavramının bir insan için ne derece bir anlamı olduğunu bir kez daha görmüş olduk böylece.
yaratandan her şeyin hayırlısını istemek gerekiyor: insanlığın, erdemin, kadının, paranın vs.
kanser hastası olan eşinden boşandıktan sonra, 2 hafta içinde magazinel bir evlilikle insanın en büyük zaafının ne olduğunu bir kez daha düşündürtmüştür cümle aleme.
tabii özel hayat bize ne elbette ama, vicdan kavramının bir insan için ne derece bir anlamı olduğunu bir kez daha görmüş olduk böylece.
yaratandan her şeyin hayırlısını istemek gerekiyor: insanlığın, erdemin, kadının, paranın vs.
kızlar için: aranmak
erkekler için: aramak
özeti budur. malum üniversitede, sikip sokmaktan başka bir şey yok derler ya. hah işte.
erkekler için: aramak
özeti budur. malum üniversitede, sikip sokmaktan başka bir şey yok derler ya. hah işte.
ajda pekkan 'la ölümsüzleşen şarkı...
hayallerine ulaşmak için.
siz siz olun, her boku yaşamayın.
siz siz olun, her boku yaşamayın.
acı çekmenin, bir nevi intikam alma duygusuyla ilerlediği bir sonraki safha.
acı çektirmeyi seven insanların, megaloman ya da hasta ruhlu olduğu da rivayet edilmektedir.
acı çektirmeyi seven insanların, megaloman ya da hasta ruhlu olduğu da rivayet edilmektedir.
yakında, kılıç kuşanıp üzerine sefere çıkmaya and içtiğim meret! fazla aşk, gözleri kör edermiş. hakkaten öyle uykucuk!
sikecem belanı olm.
sikecem belanı olm.
şüphesiz ki, cahilliğin tavan yapmış halidir. din ve entellik!
peh.
islamiyet mesela; düşünsenize bi, aman yarabbi!! o araplar filan ve sonra entellik... *
peh.
islamiyet mesela; düşünsenize bi, aman yarabbi!! o araplar filan ve sonra entellik... *
sinan akçıl'a kur yapa yapa kuruyan kadın... aşk varsa aranızda açıklayın yahu, yeter bu ketumluk!
muhtemelen gelecek sene kanal d'de haber sunarken göremeyeceğimizi koyu cimbomlu gazeteci...
şifalar diliyoruz.
şifalar diliyoruz.
inanılmaz bir biçimde etkisi olan ilaçtır.. en ufak bir ağrıyı dahi anında sikip atmaktadır..
koşulsuz, şartsız büyük olana boyun eğmek; ram olmak...
yamulmuyorsam, iletişimde 5.baskısını yakalayan kitap...
masum olmayan bir insanın, masum olmayan bir şekilde öldürülerek hesaplaşıldığı gerçek olsa da; ölmek bazen ödül olur o insana..